Wednesday, August 31, 2011

Twike

Gercekten bir sahibi var mi yoksa reklam icin mi oraya konulmus hic bilmiyorum ama bir yol aracindan cok, az once yeryuzune inmis bir uzay kapsulune benziyor:)) Bir keresinde yolda hareket ederken de gormustum ve onumuzden gecip gitmisti. O zaman ne oldugunu anlamamistim zaten. Adini daha yeni ogrendigim, ve yukaridaki resim sayesinde aklimda tutabildigim icin eve gelip hakkinda biraz wiki lemek, ancak bugune kismetmis...

Twike, 1986'da World Expo icin Isvicreli bir grup ogrenci tarafindan tasarlanmis, insan gucu ve elektrikle calisan hibrid bir arac. 2 kisilik ve simdiye kadar dunya uzerinde yaklasik 850 kisi tarafindan satin alinmis. Bataryasina gore 90-200 km yol yapma kapasitesine sahipmis.

Icininde fotograflarini cektim ancak, duzgun cikmadigi icin buraya koymayi anlamsiz buldum.

Ve iste cok guldugum bir nokta...Twike sahipleri kendilerine surucu degil "Twike pilotuyuz" derlermis...Haha sevsinler sizi :))

Tarih


Yil 1923. Yer bilinmiyor...Cocuklar, Weimar Cumhuriyeti sirasinda ortaya cikan hiperenflasyon sonrasi, yollarda banknotlardan kule yapip, para ile oynuyorlar...


Yil 1907. Yer Berlin. Fotograftaki Alman kiz cocuklari, bellerinden tavana baglanmis ve kuru bir sekilde yuzme dersi aliyorlar.

Tuesday, August 23, 2011

Saturday, August 20, 2011

Ben bu aralar...



...can sikintisi ve moral bozuklugundan nereye saldiracagimi sasirmisken, kafayi da molecular gastronomy ile bozmus durumdayim!!!

Molecular gastronomy, yemek gurularının ve bilim adamlarının yemek hazırlarken ki fiziksel ve kimyasal basamakları temel alarak ortaya çıkan modern ve biraz daha bilimsel bir gastronomy akımı. Bu akımın başlamasına öncü olan bilim adami ise hem gastronomiye hem de fizige merakli Oxford Universitesi profesoru Nicholas Kurti.

Molecular gastronominin durumu, 80'lerdeki kesif asamasindan sonra gunumuzde biraz daha ticarete donmus. Internette molecular gastronomi kitlerinden, kitaplarina, (ve eger vaktiniz varsa) bu isi ogreten toplanti ve organizasyonlara kadar ne isterseniz hersey mevcut...

Mesela Youtube'da su kanali izlerseniz bu gastronomy dalina hayran olmamak icten degil!!!

Tadlarda herhangi bir degisiklik var mi bilmiyorum ama sunumlar gercekten muh-te-sem! Yeniliklere acik misafirlere yukaridaki kokteylle supriz yapmak ne guzel olurdu? Haksiz miyim?

Bir kosu gidip marketten calcium lactate almak lazim :)))

Wednesday, August 17, 2011

Annem


Annemin, kucuklugunden beri gercegini, resmini, biblosunu ve hatta oyuncagini bile gormeye dayanamadigi kurbaga fobisi var. Asagidaki mini yazisma bu aksamdan :D Mesajini gec gordum diye de arada fircayi da yedim tabi :)))







Monday, August 15, 2011

Friday, August 12, 2011

Kirpi


O kadar komikti ki, gercekten gormeniz lazim!!! Hele beni, farkettigi an paldir kuldur agaclarin altinda kendini kamufle etmeye calismasi...Cidden hatirladikca hala guluyorum. Flassiz iki-uc fotografini cektim. Sonra birkac dakika hic kipirdamadan oylece dondu kaldi…Fikrince o koca cussesini iyi kamufle ettigini dusunuyordu!Hahah!!! Sonra rahat biraktim ki, hayvan kendi isine baksin:))) Igneleri arasinda tonla bit ve kene tasiyorlar…Olmasa tuttugum gibi eve getirirdim evimin kirpisi yapardim kendisini!

Saturday, August 06, 2011

eski dost

Yıllardan beri tanışıyorduk ve kendisine iş başvurusunda bulunmuştum. Ard arda girdiğim sınav ve mülakatlarının ardından cevabını vermekte gecikmemiş, geçerli nedenleriyle beraber beni açıkça istemediğini söylemişti...Kırılmıştım! Çok dargındım. Bir daha da yüzüne bakmam demiştim.



Bugün gene markette yeşiller içinde, kırmızı papyonu ve her zaman ki cazibesi ile karşıma çıktı. Bıyığın bu kadar yakıştığı başka bir adam daha görmedim ben! Göz kırptı, 'Bu ayrılık sence de çok uzun sürmedi mi?' dedi. 'Hem işe alınmamanda benim bir suçum yok ki?' Biraz nazlandım belki ama sonra dayanamadım, benimde içim gitti...Tuttuğum gibi kolundan eve getirdim kendisini. Aramızdaki buzlar eridi sanki...Meğer pek bir özlemişim!


Thursday, August 04, 2011

Bir katalog insana neler düşündürür?




Bu resimdeki bayanın aseksüel duruşu bana resmen bir tokat gibi geldi...

Belki de pekçoğunuza çok çekici gelen şu kadına 5-10 dk kadar baktım. Her sezon hepimizin birşeyler aldığı mağazanın online katalogunda kendisi.

Aklımdan 20.yy katliamları, 21yy.da dünya üzerinde tıkır tıkır işleyen depopulasyon politikaları geçti...Evet belki bu reklamın verdiği mesaj o katliamlar kadar canice değil ancak gene de çok sinsi...Altında yatan maskulen tavır çok manidar!

Aseksüelleştirildiğimize, cinsiyetlerimizin bizden moda-politika vs. bahane edilerek alınmasına sinir oluyorum.

En kırmızı rujumu sürücem yarın...En fingirdek, dişi halimi takınıcam! Bu sinsi, kadını üretmekten uzaklaştırıp üzerine daha farklı roller yükleyen maskülen modadan da nefret ediyorum!!! Hah bu da böyle biline!

Akımlara kapılırken biraz aklımızı kullanalım lütfen! Ne, neden, niçin, kim tarafından insanlara empoze ediliyor biraz saksıları çalıştıralım!