Cok sevdigim, 4 sene boyunca iyi ve kotu gun dostum olmus, Turkiye ve Turk hayrani Alman bir arkadasa sahibim. Kendisi, gecen sene hayatinin bir bolumunu cok sevdigi ve hakkinda epey bir bilgi sahibi oldugu Turkiye'de gecirme karari aldiktan sonra, Aralik 2011'den beri Istanbul'da calisiyor. Turkiye'ye tasindigindan beri sik sik maillesiyoruz. Itiraf edeyim, skypelastigimiz zamanlarda Turkce'sinin aksanina gulmek, Turkiye'yi ve cevresinde yasayan Turkleri onun agzindan dinlemek bana pek bir eglenceli geliyor. Turkiye'de hayatimizin bir parcasi haline gelmis, dikkat etmedigimiz pekcok detayi ondan duyunca bir tuhaf oluyorum. (Ornek: Sokak kedilerinin cop kutularini karistirmasi, dolmuslarin istenilen yerde durup-kalkmasi vb. bir ton hikaye)
Asagidaki fotograf, bu sabah posta kutuma dusen mail'den sadece minik bir bolum. Ilk okudugumda "Noluyoruz yav?" diye dusunsemde, sakince, ikinci ve hatta ucuncu kez okuyunca kendisine hak vermedim degil.
Halinden simdilik memnun olsada, bu mektubu okuduktan sonra, cesaretinden dolayi kutladigim bu insan icin "Turkiye'ye gitmekle acaba hata mi etti? Turkiye aklinda sadece tatillerde gittigi gunesli, guzel yemekleri olan bir ulke olarak mi kalsaydi? Engel mi olsaydik?" diye dusunmuyor da degilim.
Not: (ilk kez bir yazima not yaziyorum, cok heyecanlandim:))
*Son paragrafta bahsettigi olay nedir anlamis degilim. Sanirim bir sonraki gorusmemizde bu durumu aydinlatmak istiyorum. "show little appreciation for property..." kismina ise ayri bir bayildim! Bu kadar dogru bir tespit olamaz. Ona birisinin "Bana dokunmayan yilan bin yasasin" atasozunu ogretmesi gerekiyor :)))
**Bu mektup bazilariniz icin saptirilmis, abartilmis veya sacma gelebilir. Mektubun gercekten Turkiye hayrani birinin elinden ciktigini bir kez daha belirtmek isterim. Mektubu yazan kisiyi cok iyi tanidigim icin, ilk paragrafta bahsedilen sikayetlerinin arkasinda basindan gecmis gercek hikayelerin yattigina eminim. Kendisinden Turkiye hakkinda cok guzel seyler de duyuyorum.
***Hayatta en bayik buldugum muhabbetler, Turkiye'ye gidip gelmis, ne yiyip ne ictigini anlatan Alanya turisti muhabbetleridir. Bu mektuptaki tespitlerin tatil koyunde kalmis turist muhabbetinden daha cok, cekilen kultur sancilari olduklarini dusunuyorum.
****Cocuk bana guvenmis, samimi bulmus mail atmis, ben bunu tuttum, ilginc buldum ve burda yayinliyorum, bunun icin biraz utaniyorum. Sanirim kendisine blog'dan degil ama dusuncelerini bir miktar Turkle paylastigimdan bahsedecegim:)) Yani demek istedigim su, olurda cevrenizde tariflerime uyan bir Alman varsa beni kendisine ispiyonlamayin :)) Cunku biliyorum ki dunya kucuk...
4 comments:
Simdi haksiz mi yani!? Niye gercekleri bir yabancidan duyunca aliniyoruz ki biz? Gerci simdi ne yalan soliyim bende burda turkiye deyince cok guzel harika yemekleri vari duyuyorum hep biride cikip su yazilanlari solese bozulurum az :)
Ama su var bizim ulkemizim kuralsizligi bi amerikali bi alman icin sasilacak sey.
Pis demis simdi ne diyim ben sunu diyim burda yazin sicaklik 35 derecelerde ve ben bir tek insanin ter koktugunu duymadim ki onca millet var evet aralarinda kokulariyla unlu milletlerde var onlari ayri tutuyorum. Turkiye de yazin otobuse binsen olursun kokudan.
Burda cok farkli milleti yakindan tanima sansim oldu ve yuzde yuz en yuksek en guclu ego Turklerde. Bi suru ornek verebilirim buna.
Ama tabi duzenle organizasyonla disiplinle unlu bir Almanin Turkiye' ye yerlesmesinin kacinilmaz sonucu su yazilanlar.
KKT evet keske engel olaydin gitmemeydi yerlesmemeydi Turkiye'ye :) hayallerinde ki gibi tatillerde ki gibi nefis yemekli harika dogali ulke olarak kalaydi Turkiye :)
Cok uzun oldu ama sunu eklemek istiyorum bi kez okudum ve hemen haril haril yazmaya basladim kendi yorumumu da okumadan gonderecegim. Sunlarin hicbirini cok soyleyemiyorum kimseye nedenleri malum ohhh rahatladim :)
NYT, uzun oldu ne demek? Ben burda yazilan her turlu commenti okuyunca cok mutlu oluyorum.
Kendi blogunmus gibi hic cekinmeden ayri fikirde bile olsan yaz lutfen :)
Bu arkadas, beni ve turkleri cok iyi taniyan biri. Son 6 senede burdaki akdenizli "high temper" kisiligime sahit olmus, kapilari carpip gidecekken beni engellemis, sakinlestirmis bir insan. Samimiyetinden suphe duymuyor, ikinci satirda "sende de kotu ozellikler var" demesinden biraz irite olsamda ne demek istedigini cok iyi anliyorum.
elbetteki tum dunyanin, butun kulturlerin, tum insanlarin ayni disiplinde olmasini istemek cok sacma ve acayip sikici olur. Zaten bu farkliliklari yasamak icin sen Amerika'da, ben Almanya'da, Alman arkadas ise Turkiye'de yasamayi sectik.
Ozellikle, yurt disinda yasamaya basladiktan sonra, ve son bir senedir ciddi bir ise sahip olduktan sonra oturup dusunmeye basladim farklari.
Evet, kabul edelim biz biraz cografya ve iklimimiz geregi biraz tembeliz. Izmir'de devlette calistigim siralarda, 3 ay boyunca her cuma oglen 12'de yazligina giden bir calisani taniyorum. Oglen 12'de isi birakmak ne demek??Bunun tembellik disinda nasil bir aciklamasi olabilir?
Pislik, duzensizlik konularinda maalesef kendisine hak veriyorum. Yerlere atilmis izmaritler, yollara tukuren insanlar, toplanmamis copler...Birbirimizi kandirmayalim, hep gordugumuz seyler bunlar.
Simdi kalkip, iyide Avrupa'da da psilik yok mu diyebilirsin. Tabi ki de var. Avrupa'da tren istasyonlarinin icinden gecerken sidik kokusundan veya alkoliklerin kusmuklarindan burnunun diregi dusebilir. NY metrosunda kedi kadar sicanlari gordugunde soka girebilirsin. Ama bu Almanya'da, Fransa'da veya Amerika'nin her sehrinde degil, sadece kozmopolit sehirlerinde.
"Show little appretiation..." kismini ise ayri sevdim. Buna da cani gonulden katiliyorum. Kendi arabasinin basina birsey geldiginden uzulen insanlar, futbol maci sonrasinda polis arabasini tutusturabiliyorlar...
Mail aslinda burda gorundugunden cok uzundu. Bir takim politik tespitlerde vardi. Onlarin bir kismina da hak versem burda yayinlamayi blogun konsepti geregi uygun bulmadim.
Degisir ve ulkemizi biraz iyi yonde degistirebilir miyiz? Acikcasi benim cok umudum yok. Zaten umudum olup, iyi birseyler yapabilecegime inansam, kolayi secmez, Turkiye'de kalip orda birseyler yapmak isterdim.
Tsekkur ederim bende keyifle yaziyorum zaten bloguna ama bu konuda yazacaklarim oyle cok ki :)
Aslinda farkliliklar sadece ilk bakista gorunler degil en cok bunu anliyorsun yurt disinda yasamaya basladigin ilk zamanlarda. Bizde hicbirseyin hicbir sekilde kurali yok herkes kafasina gore takiliyor. Aslinda cozumu cok basit olan isleyisler sanki kasitli zorlastirilmis.
Ornek ehliyet almak bundan 10 sene once ehliyet almak icin ne cok ugrasmistim burda bi kac saatte sinava giriyorsun ve ehliyet elinde nasil yani olmustum!
Pislik konusu evet NY pis ben cok sasirmistim ilk geldigimde ama sonra dusununce onca insan yasiyor geliyor gidiyor daha iyisini yapamazlar sanirim. Yazin kopek cisi kokusundan bayilmak uze oluyorum. Metro istasyonlarida oyle pis ve agir kokulu.
Ama yere tukurme kokusunda malesef bazi milletler var onlar yapiyor burdada sinir oluyorum. Hatta buraya gelmek icin hazirlik yaptigim son hafta yere tukuren biri olmustu sokakta ve tepem atmisti icimden ohh gidiyorum sadece sunun icin bile memnun olabilirim gidecegime falan demistim geldim gordum gunumu :D
Bir Almanin Istanbul da yasamaya baslamasi gercekten zor muhtemelen arkadasin Turkiye hayanliginin sonuna gelmistir. Yani bir Alman icin gercekten zor duzen disiplin kural kaide birde Turkiye!
Zaten son olaylara ulkenin son durumuna suan ki gundeme falan bakinca ne dusunulurse ne denirse haklidir. Ben bile cok utaniyorum suan ki gundemden ve belki farkli olsa donmeyi dusunebilirdik. Uzgunum cok cok!
Offf..son zamanlardaki gundem beni dusundurmuyor dersem yalan soylemis olurum. Nereye gidiyoruz sahiden kestiremiyorum. Alman arkadas'in benden cok cok daha iyi politika ve siyasi bilgisi vardir. Bunlari bilerek Turkiye'ye gitmeyi kabul etti kendisi.
Ehliyet olayini sorma. Almanya'da acayip siki bu konuda. Amerika cok rahat biliyorum, ama burda ben kac sene boyunca ehliyet alamadim. Hem cok pahali (orta sinif bir araba parasi) hemde kurallari inanilmaz cok siki.
Post a Comment