Mumkunse unlulerin bebekleri ile fotograf cekilirken gozlerini kapatmalari, kendinden geciyormus ve bebegi hissediyormus havasi yaratmalari yasaklansin. En tav oldugum gazete/dergi fotografidir. Hepsi tek fotografciyi mi kullaniyorlar anlamadim???
Sunday, January 30, 2011
Friday, January 28, 2011
Thursday, January 27, 2011
Secimlerimiz...
- Birine karar vermek, diğerini kaybetmek demektir.
* Peki, bunu değil de, diğerini seçseydi, hayatı çok mu farklı olurdu?
-Evet, farklı olurdu ama sadece öyküsü. Bunu yaşayacağına öbürünü yaşamış olurdu.
*Yani?
- Yani; sonuç seçimlerde hep aynıdır: Acı. Her neyi seçersen seç, seçemediğin hep üzüntü kaynağı olacaktır.Aklın hep o seçemediğinde kalacaktır. Hayatta her şey %50dir. Aklınla davransan yüreğin, yüreğinin sesini dinlesen aklın sana bu soruyu hep soracaktır. Seçemediğin hep acı verecek, bu sabit. Acı hep olacak.
*Bu kadar mı umutsuz yani? Güzel bir yanı yok mu, bu seçimlerin?
- Olmaz olur mu? Var. Acını seçmekte özgürsün.
Yukaridaki replikler bir filmde geciyor...Bana Frost'un 1920'ler de yazdigi "The Road Not Taken" adli siirini hatirlatti:
"I shall be telling this with a sigh
Somewhere ages and ages hence:
two roads diverged in a wood, and I --
I took the one less traveled by,
And that has made all the difference."
Ne komik...Secimlerden pisman olmak sadece gunumuzun degil yuzyillarin gercegi bu durumda...
20 yy da da ayniymis, 21.yy da da...
♥♥♥♥♥
Vacu Vin Glass and Fork Markers
Diyelim evde bir parti vereceksiniz, ama parti katilimci sayisi ile evdeki tum bardaklarin sayisi ayni...Kesinlikle bardaklarin birbiriyle karismamasi lazim. Ayni durum catallar icinde gecerli. Aksilik ya...Evde cok fazla catala sahip degilsiniz.
Ya da diyelim, bir ev arkadasi ile yasiyorsunuz, ve mutfakta kimin su bardagi kime ait hep karistiriyorsunuz ve raftan devamli yeni bardak cikartiyorsunuz.
Iste bu durumda, Holandali tasarimcilar oturmuslar dusunmusler ve buna bir care bulmuslar...Ne mi? Bardaklari, catallari isaretlemek!!!Tabi ki de uzerine adinizi yazarak degil:)) Peki ama nasil?
Asagidaki rengarenk Vacu Vin silikon bardak cikartmalari ile :)))
Thursday, January 20, 2011
Wednesday, January 19, 2011
Because it is COS!
H&M'den ne kadar nefret etsemde, Hennes&Mauritz gruba dahil olan COS'u da bir o kadar cok seviyorum. Fiyatlari uygun, clean cut elbiseler, gomlekler, sadece bir sezonluk giy-eskit-at felsefesinde degil, tok kumas kalitesiyle de dolabin demirbaslari arasinda yerini almaya aday. Sadece Ingiltere, Fransa, Almanya, Isvec gibi az ulkede sayili subeleri var. Yolunuz duserse, Cos'a ugrayin. Seveceginizden adim gibi eminim :)
Monday, January 17, 2011
Tarihle yuzlesme ani
Size bunu yapmak istemezdim ama Rimirimiley diye bir sarki vardi...Duydukca tuylerim diken diken olur hala daha. Gece gece nasil aklima geldi yemin ederim ki bilmiyorum. Ben hatirladim, size de unutmamaniz icin hatirlatmak istedim :))) Kufur etmeyin lutfen:) Guzel commentleri asagi birakabilirsiniz :)))
Drew Hurremmore
An itibari ile muhtesem yuzyilin ilk bolumunu izlemeye basladim. "Ya bu Hurrem'i nerden biliyorum?" filan olunca actim okudum ki, kiz megersem diziye Almanya'dan geliyormus ve adi Meryem Uzerliymis ve hicbir Turk dizide de daha once oynamamis.
Yalniz sonra kafamda birsey "zink" etti. Bu Meryem bildigin Drew Barrymore'un kopyasi gibi degil mi?Haksiz miyim?Sizce de bizim Hurrem, Drew'a benzemiyor mu? Bana ilk basta kucuk kiz kardesi deseler inanirdim valla:)))) Hik demis burnundan dusmus sanki :)))
Saturday, January 15, 2011
Manufactum
Manufactum, hani boyle anneannenizin kilerine girmis, kullanilmayan cok ama cok eski esyalari kesfettiginiz bir yer gibi. Mesela bir cekmeceden dayinizin metal oyuncak traktoru diger cekmeceden teyzenizin minik kara tahtasi ve tebesirleri cikabilir. Bir dolapta bakir tencereler duruyorken, digerinde bir el degirmeni bulabilirsiniz...Iste aynen boyle bir yer burasi...Icerisine ne zaman girsem 1 saatten az durdugumu hatirlamiyorum :))) Almanya, Ingiltere, Isvicre ve Avusturya'da subeleri var. Yolunuz duserse bakmanizi siddetle tavsiye ediyorum. Bu posttaki resimler web sitesinden buldugum, veya dukkanda gorup hosuma giden parcalar. Birde sabun ve ev parfumleri var ki...Parfum ve sabun sapigi biri olarak benim onlari gormemen lazimdi!!!
Calisma prensibi hidrolik ve fizige dayanan, ekspresso buhar makinesi.
Balta deyip gecmeyin, kilifi ve mini boyu ile sahiden cok sirin! Sominenin, tas ocagin yanina koymalik:)
Fransiz mali bakir, karistirici kap...Cok agir!!!Kocaman...Tam mutfaktaki ada unitesinin ordaki kancalara asmalik!
2 parcadan olusan Karabiber kirici :)) ya da baharat ogutucude diyebiliz!
Gaz sobasi!!!Ben kucukken buna benzer baska bir soba ile bizim evi yakiyordum, bir ara anlatirim :)))
Kahve ogutucu
Bunun ozel bir adi var ancak ben unuttum. Ayrica Made in Turkey:))
Tavuklar, civcivler ve diger kuslar icin suluk...Kana kana icsin yavrucaklar diye:))
Baharatlik. Ama bu modelin kahverengi siselisini daha cok sevdim. Icine alkol, tenturdiyot filan koymak isterim. Icinden ucarmi acaba?
Maket evVitesini bile degistirebileceginiz Porsche oyuncak, metal traktor:))
Friday, January 14, 2011
Gelinlik gibi...
Gucci'nin yeni sezonuna ait bu beyaz elbiseyi alip, şık ama gosterisli bir buket veya hos kibar bir topuz veya sik kaliteli bir duvak veya gelin sapkasi, sade pirlanta kolye/bileziklerle BiLiNCLi olarak suslesek ne guzel olur.
Boylece, kivilcim degse tutusacakmis gibi gorunen, plastik duvaklar, katkat tuller, taclar, ponponlar, gogusleri fiskirtan korseler, islemelerle dolu o banal gelinlikleri bir kenara atsak. Masum ve temiz bir melek gibi gorunsek. Facebook'ta da abartisiz ve guzel gelinler gorsek. Inanin hem daha ucuz hemde daha asil olacak. Haksiz miyim???
Subscribe to:
Posts (Atom)