Wednesday, May 26, 2010

Fairytale fashion

Yaninda hapsirilip, yuksek sesle konusuldugunda uzerinde isiklar yanip sonen, led gostergeli bir tshirt'u 2005 yilinda Istanbul'da gormustum...Sadece gostermelik amacli vitrine konmus o tshirt, olurda satilirsa diye, dukkan sahibine adimi, soyadimi, adresimi ve numarami vermis, satmak isterse mutlaka alacagimi soylemistim. Resmen cocuk akli! Ne yapacaksam oyle bir tshirti??Toplasan 1-2 defa, birkac cilgin partide giyebilirsin ancak. Sonrada at gardrobun bir kosesine...
Ama simdi bakiyorum da aradan 5 sene gecmesine ragmen isikli, yanan sonen giysilere ilgim hic azalmamis. Sadece begendigim seylerin tarzi biraz degismis.

Diana Eng, bilim ve teknolojiyi, moda ile bulusturan ve yukaridaki o muthis led isikli elbiseyi (sagdaki mavi) tasarlayan modaci. Kendisini The Atlantic'te bu hafta cikan bir yazi ile taniyip cok begenince burdada sizinle paylasmak istedim. Yaraticiligina sapka cikarmamak gercekten elde degil. Bloguna ve web sitesine bir goz atmanizi tavsiye eder, Fashion Geek adli kitabini ise Amazon'dan cok ucuz fiyata elde edebilirsiniz.

Kiyafeti alip almama gelince...Yok hayir!!!Isikli kiyafetlere ilgim azalmamis olabilir ama artik gardrobun kosesinde bekletecegim gereksiz ve luks alisverisler yapmiyorum. Hepinize gunesli gunler, isikli geceler diliyorum!

Friday, May 21, 2010

Asigim sana...


Agir kokulari seven bir insansaniz, serin bir bahar sabahinin 6:30'unda Jo Malone'la ask yasayip, koku hafizaniza bir daha unutmamak uzere bir yenisini daha eklersiniz. Bir koku insana bu kadar mi kendini ozel hissettirir...Sasirirsiniz.

Thursday, May 20, 2010

Cabestan watches...OMG!!!

Tarzini filan coktan gectimde, kollarinda 1352 minik parcadan olusan Cabestan Saatlerini tasinmak isteyenler icin belirtmek isterimki yukarida gordugunuz sanat eserinin fiyati 275.000$ cik(!)...Kolunda boyle birseyi tasiyacak olanlar parmak kaldirsin...Zira ben onlara banka defterlerini cerceveletip boyunlarina asmalarini filan tavsiye edecegim.

Monday, May 17, 2010

Gabriella Gustafson



Bu kadar tatli bir bayandan asagidaki gibi psikopat bir tasarim cikabilir mi?Sizi bilmem ama asagida gordugunuz merdivenler benim evimde olsa, sanirim birkac kez hastanelik olmustum. Gabriella Gustafson, tasarimcilarin ulkesi olan Isvec'in asik oldugum baskenti Stockholm'den...Bu merdivenlere sicak bakmasamda cok hos tasarimlarinin oldugunu dusunuyorum. Ortagi oldugu Taf Arkitektkontor'un websitesinde diger calismalarina da rastlayabilirsiniz.







Sunday, May 16, 2010

Uniqlo


Benim gibi clean cut, temel renkli, basit ve gosterissiz gunluk giyimi seven, daha cok rahata onem veren veya isiniz geregi onem vermek zorunda olan bir insansaniz, NY'a gittiginizde Uniqlo'ya ugramanizi tavsiye ederim. Keten ceketler, pantalonlar, %100 pamuklu ve kaliteli dokunmus tshirtler ve gomlekleri cok seveceginize eminim. Tabi ki magazada herkese gore birseyler bulmak mumkun. Aldigim seyleri daha kullanmasamda duruslarini gercekten cok sevdim. Size uzun omurlu olup olmadiklarini soyleyemiyorum ancak birkac kez daha gidip birseyler bakabilirim. Yolunuz duserse NY Soho'daki bu dukkana goz atmanizi oneririm.

Ne olacak bu halimiz???


Sizi bilmiyorum ama ben bazen cok umitsizlige kapiliyorum. Sanki annelerimizin jenerasyonu daha bir guzelmis. Hersey o zaman daha bir kiymetli, daha bir ulasilmazmis. Globallesmenin damarlarimiza islemedigi, dunyanin tek bir ulke olmadigi, new world order’in baslamadigi zamanlarmis. Kimsenin dunyadaki olan bitenden bizim kadar haberi yokmus. Sanirim boyle daha mutlularmis.

Neden boyle yaziyorum biliyor musunuz? Az once cok sevdigim, cok basarili ve ekranlarda birkac kez gorunmus bankaci bir arkadasimin forward edilmis mailini aldim. Onunla dunyanin ekonomik hali hakkinda kotumser oldugu icin cok dalga gectigimden, bu videoyu izlemem, kendimce ders cikarmam gerektigini israr ediyordu. Ben gene ona dalgaci bir dille cevap versemde videoyu izledikten sonra “ne olacak bu halimiz..." demeden edemedim.

Video, gecen pazar gunu Fransa’nin cok buyuk bir ekonomik krizden dondugunu, ancak bu durumun gecici olarak baskilandigini olayin 2-3 hafta icinde patlak verecegini, Avrupa’da cok buyuk bir system degisikligi olacagini soyluyordu. Zaten 23 senesini Turkiye’de gecirmis bir insan olarak bana kriz filan koymaz, Almanlar dusunsun desemde, “Avrupa'ya geldik buraninda tadi kacti” demekten kendimi alamadim. Sanirim bende bir ugursuzluk ve gudubetlik var. Neyse…Ben bu konu hakkinda cok sey soylemeyecegim. Fen bilimlerini seven bir insanim ve bu yuzden ekonomi bilgim arkadaslarimdan duyduklarimla sinirli. Onlardan duyduklarimi cok biliyormusun gibi size satmaya niyetim yok. Durum boyle olunca bana forward edilen bu videoyu (tik tik) sizinle paylasagim.

Bayan bloglarinda girgir samata, guzellik, kilo, yeme-icme gibi konular disinda para ve ekonomi mevzularina da deginilmesi taraftariyim. Gercek dunyaya arada bir pembe gozluklerimizin uzerinden bakmaliyiz kizlar!!!Hepinizi cok opuyorum. Bol parali, krizsiz, huzurlu gunler diliyorum...


Tuesday, May 11, 2010

Bir anda nasil delirdim?



Tabiki az once baskule cikarak!!!

Aman allahim, resmen aglamak istiyorum. Sizce bir insan bir ayda kac kilo alabilir? 2 mi? yoksa 3 mu?

Tam 41 gundur bulundugum NY'ta tam tamina 4,5 kilo almisim. 41 kere masallah diyorum kendime. Dusunebiliyor musunuz? 4,5 kilo!!! Zaten yuzumun bir ay gibi tostoparlak olmasindan anlamistim. Cok moralim bozuldu. Cunku sadece hafta sonlari kacamak yapiyorum. Abur cuburu cok sevdigimi bilen sevgilim tembihlemisti oysaki kendine dikkat et orda diye. Nefsime hakim olamadim.

Ne yapicam hic bilmiyorum. Gecen seneki gibi kosuya mi baslasam acaba? Bunun icin ne mekanim nede zamanim var. Var mi bir tavsiyesi olan?

Wednesday, May 05, 2010

Food Porn



Alcak bir web sitesi su Food porn...

Bu bana yapilir mi diye aglayarak kendimi en yakin restauranta atip bosalmak istiyorum :)))) Ekranda cikan fotografin ustune tiklayarak, yutkunabilirsiniz, ve buzdolabina saldirabilirsiniz.
Site hakkinda daha cok bilgi almak veya galeriye gitmek icin resimlerin altindaki linklere tiklayin.





Yine mi guzeliz, yine mi cicek...

Malum bu yaz cicekli desenler moda...Ben derim ki, gelin bu cicekli desen sevdasini birakalim, ozellikle cicekli tayt, cicekli body gibi vucuda giyince devlesip cirkin bir goruntu alan kiyafetleri bedenimizden bir atalim ve cicekleri sapkalarimiza takalim. Asagidaki sapkalar Anthropologie'nin kreasyonyonundan. Ben hepsini cok sevdim ve ozellikle ortadaki modele bayildim. Gunesiniz, ciceginiz ve sapkaniz eksik olmasin. Sevgiler!




Monday, May 03, 2010

Princeton

Princeton'daydim bugun. Tesaduf eseri, bugun de o kucucuk ve sevimli New Jersey kasabasinin kurulus gunuymus. Panayir alanindan gecen kervana goz attiktan sonra, Amerikanin en unlu ve en eski universitelerinden biri olan Princeton Universitesi'nin kampusunde aldik solugu. Universitenin kampusunden ne kadar buyulendigimi size anlatamam. Aklima Russell Crowe'un basrolunde oynadigi "A Beautiful Mind" adli film geldi. Zaten universitenin bircok kosesinde sanki filmin setinde yuruyormus hissine kapildim ve filmin ilk sahnesindeki matemetikcileri karsilama sahnesini hatirladim. Filmdeki profesor iclerinde John Forbes'in de bulundugu gruba soyle diyordu:

"Mathematicians won the war. Mathematicians broke the Japanese codes and built the A-bomb. Mathematicians... like you. The stated goal of the Soviets is global Communism. In medicine or economics, in technology or space, battle lines are being drawn. To triumph, we need results. Publishable, applicable results. Now who among you will be the next Morse? The next Einstein? Who among you will be the vanguard of democracy, freedom, and discovery? Today, we bequeath America's future into your able hands. Welcome to Princeton, gentlemen."

John Forbes Nash

Princeton Universitesi'nin belirli konularda olan ustunlugunden, mezunlarinin kimler oldugunu belirtmeye zaten gerek yok ama boyle bir kampusde tum hayatimi calisarak, veya o hall den bir digerine gidip, ders dinleyerek veya okuyarak gecirebilirim. Belli mi olur, yolum ogrenciligimde buraya dusmedi belki ama daha sonrasinda olarak duser.



Eger sizde New Jersey ve civarina giderseniz, Princeton Universitesi'nin kampusunde tur atmaya ve ardindan Princeton'in ana caddesinde soluklanip bir dondurma yemeye vakit ayirin. Pisman olmayacaksiniz :)))