Saturday, September 18, 2010

Onlar ermis muradina biz cikalim kerevetine...


M. Mronz ve G. Westerwell




Dun Alman medyasinda mutlu bir haber yer aliyordu. Alman Disisleri Bakani Guido Westerwelle ve uzun sureden beri beraber oldugu erkek arkadasi Michael Mronz yasamlarini Bonn'da birlestirdiler. Bunu akraba ve yakin arkadaslarindan olusan yirmiye yakin kisiyle kutladilar. Bonn'da yer alan serominiden bir fotograf bulamasamda ciftin diger fotograflarina baktigimda her zaman gozlerinin icinin parladigini ve birbirlerine cok yakistiklarini dusunuyorum.

Turkiye'deki yasal durum nasil bilemiyorum (ki sanirim boyle duzenleme bile yok) fakat yurt disinda homoseksuellerin hayat arkadaslari ile yasamlarini birlestirilmesine evlenme gozuyle bakilmiyor. Evlenme (yani ingilizcede ki marriage) sadece heteroseksuellerde olan bir kavram. Homoseksuellerin hayatlarini birlestirme olayina "civil partnership" (medeni ortaklik olarak Turkcelestirebilirim sanirim) deniliyor. Almanya'da "civil partnership" durumuna sahip oldugunuz zaman heteroseksuel ciftlerin yaptigi evlilikteki haklara sahip olamiyorsunuz. Mesela evli ciftler devlete daha az vergi oderken "civil partnership" yapmis olanlar da bu durum soz konusu olmuyor. Ayni zamanda evli heteroseksueller cocuk evlat edinebilirken, "civil partnership" li homoseksuel ciftler evlat edinemiyorlar.

Civil partnership kavrami Almanya icinde cok eski bir kavram sayilamaz. Nitekim Danimarka 1989'da, Iskandinav ulkeleri 1996'da bu uygulamayi halka sunarken, Almanya'da ''civil partnership''in sadece 9 senelik bir gecmisi var. Arjantin, Kanada ve Yeni Zelanda'da 2000'li yillarin ortasinda "civil partnership" i kabul etmis ulkeler.

Isterim ki benim ulkemde de boyle bir yasa ciksin ve homoseksueller hayat arkadaslari ile birbirlerine omur boyu birlikte olma sozu verebilsinler. Ancak sahsi gorusumu soracak olursaniz, yasanin cikip uygulamaya baslanmasindan once, homoseksuellerin rahatca el ele dolasabilecekleri, bu durumdan utanip sikilmayacaklari, partnerlerini ailelerine tanistirabilecekleri bir ortamin olusabilmesi cok daha onemli. Yoksa rahat yasayamadiktan sonra, yasanin cikmasinin pek de bir anlami yok. Sahsi gorusum, bu ortamin olusturulmasi icin homoselsuel milletvekillerinin, yoneticilerin meclis, bakanlik, ozel sirket veya diger devlet kurumlarinda olmasi...En azindan baslangic icin cok buyuk bir adim olacagini dusunuyorum. Insallah Turkiye'de o demokratik gunleri gorebiliriz.

Sevgiler opucukler...





No comments: