Wednesday, June 02, 2010

♥♥♥♥♥♥♥♥♥

Bir yaz gecesi ofiste calismayi bitirmeye dakikalar kalmisken, napiyorsun diye sorsun kiymetlim internetten. 20dk’ya kadar evdeyim diyeyim peki sen ne yapiyorsun? Eve gelme hadi disarida bulusalim desin bana. Peki olur bulusalim…Beni istasyondan alsin. Meydandaki herhangi bir kafenin yagmurda islanmis sandalyelerinin semsiye altinda kalmis kisimlarina oturalim…Garson masamizi silsin bir bezle. Menuye bile gerek duymadan siparisimizi verelim. Gelene gecene bakalim onun pils’i benim weiss’im gelene kadar. Biralarimizi tokusturalim. Ben ona okuldan sikayet edeyim, o bana dunyadan bahsetsin. Politika konusalim, ortak nokta bulalim veya bulmayip tartisalim. Bir yandan insanlik nereye gidiyor diye sorarken genede hayallerimizi masaya koyalim. Ben onu kizdirayim, o beni guldursun… Opusup elele tutusalim…Ilik ve nemli bir ruzgar essin...Semsiyelerden gelen yagmur damlaciklari uzerimizi islatsin. Konusacak birsey bulamayalim sonra…Gelene gecene bakalim sessizce. Kalkip evimize gidelim…Yolda ilik ve nemli bir ruzgar essin, agaclardan gelen yagmur damlaciklari uzerimizi islatsin…Yarin gene okul var diye sikayet edelim birbirimize. Daha haftanin basi diye yakinalim. Tatilimize kac gun kaldigini hesap edelim sonra. Bir ruzgar daha essin, o bana sarilsin, ben ona yaslanayim. O kadar mutlu olayim ki, o an, o koku, o doku aklimdan bir daha hic cikmasin.

Evet, cok ozledim:(

No comments: